Biz Bir Aileyiz

582 views

“Okulumuz kendi kültürünü oluşturmuş bir kurum,
bu aileye katıldığım için çok mutluyum.”

Aynur Kadiroğlu AKV Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesindeki görevine başladı. Yeni okul müdiremiz hem kulumuz hakkındaki izlenimlerini hem de eğitim hakkındaki düşüncelerini LONCA’ya anlattı.

LONCA: Öğretmenim öncelikle yeni görevinizin hayırlı olmasını dileriz. Bize biraz kendinizden ve eğitim hayatınızdan bahseder misiniz?

Aynur KADİROĞLU: İzmit doğumluyum. Ben de sizler gibi meslek lisesinde öğrenim görmüş biriyim. İzmit Kız Meslek Lisesinden mezun olduktan sonra Gazi Meslek Yüksek Eğitim Fakültesinde El Sanatları Ana Bilim Dalı Nakış bölümünü okudum. Eğitim hayatım ardından başlayan ve bugün 24 yılı bulan meslek yaşamımda öğretmenlik ve idarecilik görevlerinde bulundum.

LONCA: Daha önce nerelerde görev yaptınız?

Aynur KADİROĞLU: İlk görev yaptığım yer Adana’nın Osmaniye ilçesiydi. Çok güzel bir ilçeydi ve 3 yıl orada görev yaptım. Ardından Amasya’nın Suluova İlçesi’nde 4 yıl görev yaptıktan sonra 1998’de kendi memleketim olan İzmit’e geldim ve Zübeyde Hanım Kız Teknik ve Meslek Lisesinde çalışmaya başladım. Yaklaşık iki aydır da sizlerle birlikteyim.

LONCA: Öğretmenlik idealinizdeki meslek miydi ya da ideallerinizi gerçekleştirdiğinizi düşünüyor musunuz?

Aynur KADİROĞLU: Arkadaşlar biliyorsunuz genelde kız çocukları öğretmen olmak isterler. Ben de hep öğretmen olmak istedim. Meslek lisesine gitmeden önceki düşüncem ilkokul öğretmeni olmaktı. Fakat zaman içinde ilgi alanlarım ve seçimlerim değişti. Üniversite tercihimi de bu ilgi doğrultusunda yaptım ve kendi alanımla ilgili öğretmenlikten de her zaman keyif aldım.

LONCA: Öğretmen olmasaydınız hangi mesleği tercih ederdiniz?

Aynur KADİROĞLU: Bunu hiç düşünmedim desem yeridir, ben hep öğretmen olmayı istedim. Çocukken evcilik oyunlarında bile öğretmen olurdum.

LONCA: Peki idareci olmaktan memnun musunuz?

Aynur KADİROĞLU: İdarecilik görevini yerine getirmekten de oldukça memnumum. Öğretmenlik mesleğinde kariyer yapmak isteyenlerin çıkacakları basamaklar belli ve genelde bizim ilerleyebileceğimiz kademeler yöneticilik kademeleri. Tabii bu anlamda istekli ve kararlı olmalısınız. Ben ilk yöneticilik görevime Suluova’da iken başladım. 3 yıl kadar Suluova’da müdür yardımcılığı yaptım. O zamanki adı Suluova Kız Meslek Lisesiydi. Ardından uzun yıllar İzmit’te idarecilik yaptım.

LONCA: Eğitim alanında olmazsa olmazlarınız nelerdir?

Aynur KADİROĞLU: Bence eğitim öğretim tüm bileşenleriyle, yani öğrenci, veli, öğretmen ve idarecisiyle bir takım işi. Öncelikle disiplin ve özveri tüm bileşenlerin içselleştirdiği kavramlar olmalı. Belki disiplin sözcüğü ilk bakışta biraz sert gibi duruyor ancak disiplin olmadan, kurallar oluşturulmadan başarı gelmiyor. Nasıl ki ailelerimiz evlerimizde kendi içinde bir gelenek oluşturuyorsa ve aile içi bazı kurallar varsa eğitim camiasının da kuralları bunlar gibi algılanmalı. Ailenin her bir ferdinin ayrı ayrı sorumlukları varsa öğrencinin, öğretmenin ve idarecinin de yerine getirmekle yükümlü olduğu sorumlulukları var. Örneğin anneleriniz ister ev hanımı olsun ister çalışan biri evle ilgili sorumluluklarından vazgeçmiyorlar.  Disiplin zaten sorumluluğu da beraberinde getiriyor. Sizlerin de sorumluluk duygunuz geliştikçe başarınızın da artacağını söyleyebiliriz. Yani doğal olarak tüm bu süreçler birbirini tetikleyerek bizi başarıya götürür. Bir de manevi ve milli değerlerimiz var ki en az başarı kadar önemli. Ailelerimiz zaten çocukluk dönemimizde bizleri bu konularda yetiştiriyorlar. Büyüklerine saygı göstermek, küçüklerini sevmek ve onlara yardımcı olmak, ihtiyacı olanlara yardım etmek gibi değerlerimizi henüz küçük bir çocukken bizlere kazandırmaya çalışıyorlar. Kendi kültürüne, milli değerlerine, ahlaki değerlere sahip olmayan insanların başarılı olamayacaklarına ya da ancak görünüşte başarılı olduklarına inanıyorum.

LONCA: Okulumuz hakkındaki ilk izlenimleriniz neler oldu, nasıl buldunuz okulumuzu?

Aynur KADİROĞLU: Göreve başladığım ilk gün, hatta okul bahçesine girdiğim ilk anda düzenli bir okulla karşılaştım. Öğrencisiyle, çalışan öğretmenleriyle, idarecisiyle, yardımcı personeliyle herkesin güler yüzlü olduğu bir okul burası. Kendi kültürünü oluşturmuş bir okul, tıpkı bir aile gibi.  1958 yılında eğitim hayatına başlamış, belli dönemlerde kendi acıları olmuş, deprem nedeniyle binası değişmiş, bazı anıları silinmiş ama ayağa kalkmayı bilmiş, tüm olumsuzlukları atlatmayı başarmış köklü bir aile gibi ve ben de bu aileye katılmaktan çok memnunum.

LONCA: Okul yıllarınızda nasıl bir öğrenciydiniz?

Aynur KADİROĞLU: Biz kalabalık bir aileydik, yedi kardeştik. Takdir edersiniz ki çok kalabalık ailede ev içinde çalışma olanağı çok fazla olmuyor. Onun için dersi derste öğrenmeye gayret ederdim. Etkinliklerde yer almayı seven bir öğrenciydim. Güzel şiir okurdum. Edebiyat öğretmenim Ayşe Öz, okul içinde yapılan kültürel etkinlerde hep bana görev verirdi. Onun sayesinde edebiyata ve şiire meraklı oldum diyebilirim.

LONCA: Öğrencilerinize tavsiyeleriniz nelerdir? Bizden beklentileriniz nelerdir?

Aynur KADİROĞLU: İnsanın kendini bir yere ait hissetmesi, mutlu olması anlamında çok önemli. Öncelikle öğrencilerimizin günlerinin önemli bir bölümünü geçirdikleri okullarını benimsemeliler. Öğrencilerimizin sevgi, saygı, anlayış içinde olmasına, ders çalışma bilinçlerinin gelişmesine önem veriyorum. Öğrencilerin vaktinde çalışmamaları ve dönem sonlarında başarsısız olmaları beni hayli üzüyor.  Hep söylediğim bir şey var, dersi derste öğrenmeye çalışın. Eve gittiğinizde de biraz vakit ayırıp tekrar edin. Dönem sonunda gözlerinizden yaş akmasın. Sonuçta hepimizin öğrencilik yıllarında başarısızlıklar oldu. Benim de oldu kırık notlarım ama sonradan bütünleme sınavlarında çalışarak verdim. Bu üzüntüleri yaşamamak için her şeyi zamanında yapmaya çalışırsanız derslerinizde başarılı olursunuz diye düşünüyorum.

Hepiniz pırıl pırıl öğrencilersiniz. Bundan sonraki yaşamınızda sizlerle ilgili güzel haberler almayı istiyoruz,. Başarılarınız bizim için en büyük mükafattır.